”İngiliz ya da Kıta Avrupası iktisatçılarına ait olup olmadığı fark etmeksizin, araştırmaya konu olan insan malzemesi hedonist terimlerle tasarlanır, yani pasif ve esas itibariyle durağan ve değiştirilemez olan veri insan doğası terimleriyle. İktisatçıların psikolojik ve antropolojik ön-kabulleri, birkaç nesil önce psikoloji ve sosyal bilimlerde kabul gören ön-kabullerdir. Hedonist insan kavrayışına göre insan, şimşek gibi hızlı bir haz ve elem hesaplayıcısıdır, faaliyet alanında onu sağa sola salındırmakla birlikte zedelemeden bırakan uyarıcı itki etkisindeki homojen mutluluk arzusu küreciği gibi salınır. Ne öncesi ne de sonrası vardır…
Daha sonraki psikoloji ise, modern antropolojik araştırmayla desteklenerek, insan doğasına dair farklı bir kavrayış sunar. Bu kavrayışa göre insanın bir şey yapma vasfı, basitçe elverişli kuvvetlerin etkisiyle ortaya çıkan haz ve eleme katlanmak değildir. İnsan, basitçe, çevre kuvvetlerin yörüngesinde yer alarak tatmin edilen bir arzular yığını değildir, daha ziyade gözler önüne serilen etkinlikte dışavurulan ve gerçekleştirilmeye çalışılan eğilim ve alışkanlıkların tutarlı bir ürünüdür” (Veblen, 2017:85).
Kaynakça
Veblen T. B. (2017) ”İktisat Neden Evrimsel Bir Bilim Değildir” içinde Seçilmiş Makaleler (Der. Eren Kırmızıaltın), Türkçe Söyleyenler: Eren Kırmızıaltın, Yavuz Yıldırım, Heretik Yayın: 71-92.