Yazı dizisinin bu kısmında heterodoks iktisadın dâhil olduğu alternatif bir iktisat eğitiminin nasıl olabileceği üzerinde duracağım. Önceki iki yazıda anaakım, ortodoks ve heterodoks iktisat tanımları üzerinde durmuştum[1].

Önceki iki yazıdaki savları şöyle özetleyebilirim:

  • İktisat eğitiminde kullanılan ders kitaplarının büyük çoğunluğunun (hatta neredeyse hepsinin) içeriği sadece anaakım iktisattan oluşur.
  • Anaakım iktisat güç ilişkileri içerisinde belirlenir.
  • Güç ilişkileri disiplindeki seçkinlerin varlığı ve pozisyonunun yanı sıra devlet içerisindeki ve devletler arasındaki politik güç ilişkisine de bağlıdır.
  • Anaakım iktisat statik değil, disiplindeki seçkinlerin (güç ilişkilerinin) müdahalesiyle değişen dinamik bir yapıya sahiptir.
  • Anaakım iktisat dinamik bir yapıya sahip olsa da çekirdeği halen neoklasik iktisattır.
  • Herhangi bir iktisadi düşüncenin neoklasik iktisat ile ilişkisinin biçimi, ilgili düşüncenin anaakım iktisat olmasında pozitif ya da negatif bir ayrıcalık kazanmasına neden olabilir.
  • Büyük ölçüde ortodoks iktisada bağlı olarak biçimlenen anaakım iktisadın öğretildiği iktisat eğitimi içeriğinin katı, hatalı ya da yanlış olduğu ileri sürülen argümanlarını üzerinde durmak ve alternatif bakış açıları önermek için heterodoks iktisadı eğitime dâhil etmek gerekir .
  • Heterodoks iktisat tanımı yapmak zor olsa da genel bir heterodoks iktisat çerçevesi çizilebilir.
  • Genel bir heterodoks iktisat çerçevesi karşıtlıklar (anaakım ya da ortodoks iktisat karşıtlığı) üzerinden değil, heterodoks iktisatçıların ortak ilkeleri üzerinden çizilebilir.
  • Söz konusu ilkeler heterodoks iktisada dâhil bütün düşünce okullarının olmasa da çok büyük kısmının üzerine uzlaştığı ilkelerdir. Bunlar:
    • (Sadece metoddan ziyade) metodoloji iktisadı kavramak için önemlidir.
    • İnsanlar sosyaldir, mükemmel rasyonel değildir; alışkanlıklar, rutinler, kültür ve gelenek tarafından yönlendirilir.
    • Bireye odaklı teoriler faydalı olsa da kolektif sonuçlara ilişkin teoriler de faydalıdır. Ne birey ne de bütün, diğerinden soyutlanarak anlaşılamaz.
    • Ekonomik sistemler karmaşıktır, değişim geçirir ve öngörülemezdir. Dolayısıyla denge modellerine şüpheyle yaklaşılmalıdır.
    • Tarih ve zaman önemlidir.
    • Tüm iktisadi teoriler yanılabilirdir.
    • Çoğulcu yani çoklu bakış açısı savunulmaktadır.
    • Formel matematiksel ve istatistiksel yöntemlerin üstün olduğu varsayılmamalıdır. Diğer yöntem ve veri türleri de değerlidir.
    • Gerçekler ve değerler birbirinden ayrılamaz.
    • Güç, ekonomik sonuçların önemli bir belirleyicisidir.

Bu savlardan şu sonuca varıyorum: Heterodoks iktisadın dâhil olduğu bir iktisat eğitimi, bireysel ve toplumsal sosyoekonomik ilişki biçimlerini farklı bakış açılarıyla kavramak ve yorumlamak, anaakım iktisadın mevcut iddia ve önerilerini eleştirel gözle değerlendirebilmek için önemli değil gereklidir. Bu eğitim entelektüel bir antrenman değil, (biraz iddialı ifade edecek olursam) mikro ve makro güç ilişkilerini değiştirmek için gereklidir. Peki böyle bir eğitim nasıl olmalıdır?

Genel Olarak Eğitim

İktisat eğitimine geçmeden önce genel olarak eğitimi, ders anlatım sürecini ele almak gerekir diye düşünüyorum. Zira iktisat eğitimi teoriler, önermeler, çıkarımlar, öngörüler vb. içerir ama bunların eğitimi alan kişi ya da gruba öğretilmesi/aktarılması (her eğitimde olduğu gibi) eğitimin biçimi, içeriği ve eğitim veren ile, ders anlatım süreci ile ilişkilidir. İster fizik, ister sosyoloji, ister iktisat, ister astronomi olsun bu böyledir. Disiplinlerin kapsam ve ayrıntıları ne kadar farklı olursa olsun eğitim bu farklılıklardan bağımsızdır; düşüncenin bir konuya odaklanmasını sağlamak disiplinlerden bağımsızdır.

Bu anlamda, ders anlatım sürecine ilişkin Dewey’in önerisi oldukça öğreticidir. Dewey önerisini temellendirirken, önce, ‘‘eğitimin formel adımları’’ olarak bilinen Herbart’ın beş adımlı ders anlatma şemasını inceler. Bu adımlar sırasıyla, hazırlık, sunum, karşılaştırma, genelleme ve genellemelerin belirli örnekler üzerinde uygulanmasıdır.

Hazırlıktan kasıt, öğrencilere öğrenecekleri yeni konuyu algılamalarında faydalı olacak eski deneyimlerini hatırlatacak sorular sormaktır. Çünkü kişinin halihazırda bildikleri, bilmediği şeyi kavraması için gerekli araçları sağlayacaktır… Hazırlık aşaması, öğrenilecek konunun açıklanmasıyla sona erer. Önceden bilinen bilgiler aktif hale getirildikten sonra yeni materyaller öğrencilere “sunulur”… Bu iki adımla birlikte yeni bir konuyu öğrenmek için gerekli olan belirli bilgiler edinilmiş olur… Sonraki iki adım, genel bir ilke veya anlayış elde etmeye yöneliktir… Karşılaştırma ile rastgele ve alakasız olan nitelikler elenir ve [konuya] dâhil olan unsurlar bir araya toplanıp formüle edilmiş olur. Bu formülasyon sayesinde elde edilen ilke zihne sabitlenir ve başka örnekler ile yapılan karşılaştırmalar ile netleştirilir (Dewey, 2022: 255-256).

Herbart’ın ders anlatma yönteminde şu etmenler vardır: (i) belirli olay ve olgular; (ii) fikir ve akıl yürütme süreci ve (iii) elde edilen sonuçların belirli olgular üzerine uygulanması. Tümevarımsal ve tümdengelimsel hareket mevcuttur (Dewey, 2022: 256). Dewey’in bu yönteme itirazı, ders anlatma sürecinin kaynağı ve uyarıcısı olan bir sorundan bahsetmemesidir. ‘‘Herbart’ın yöntemi, bilgi edinmeyi düşünce sürecinin bir adımı olarak değil, düşünceyi bilgi edinme sürecinin bir adımı olarak ele alır’’ (Dewey, 2022: 256). Eğitim veren kişinin bu yöntemi ders anlatma eyleminde değil, ders anlatmadan önce yaptığı hazırlıkta kullanması gerektiğini söyler.

Dewey’in (2022: 259-267) ders anlatma sürecine dair önerisi, bu yöntemi üç adıma indirmektir: (I) belirli gerçeklerin kavranması, (II) rasyonel genelleme ve (III) uygulama ve kanıtlama. Dewey’in birinci adımı hazırlık ve sunum adımına denk gelir ancak farklar vardır. Dewey’e göre hazırlık çok uzun sürmemelidir ve, yeni bilgileri kavramada alışkanlığın önemli olduğunu ve bu alışkanlık eğilimlerini sürekli kontrol etmeye çalışmanın alışkanlığın işlevini bozacağı dikkate alınmalıdır. İkinci adım çok önemlidir. Bu aşama yansıtıcı düşüncenin gelişmesi için temeldir; bu aşamada bir fikir ya da hipotez karşılaştırma ve karşıtlıklarla detaylandırılmalıdır ve bir tanıma ya da formülasyona ulaşarak son bulmalıdır. Bu aşamada eğitimi alanın öğrendiği bilgileri zihninde işleyebilmesi, kavrayabilmesi ve diğer bilgilerle ilişkisini görebilmesine uygun koşulların sağlanmasının yanı sıra eğitimi alanın ilgili konu hakkında kendi fikrini geliştireceği bir akıl yürütme sürecinin gelişmesi de sağlanmalıdır.   Dolayısıyla rasyonel genelleme, ayrı ve tekil bir eylem değil, ders anlatım sürecinin ulaşacağı son noktadır. Son aşama ise herhangi bir entelektüel yetinin yeni ve farklı olgular üzerinde kullanılmasını sağlar. Uygulama, doğru yansıtmanın içkin bir parçasıdır.

Heterodoks iktisadın dâhil olduğu iktisat eğitimi için Dewey’in yukarıda özetlenen genel önerisinin kullanışlı olduğunu düşünüyorum. Bu eğitim süreci Dewey’in önerilerine göre biçimlenmeli ve eğitimi verenler Herbart’ın yöntemini ders anlatma hazırlıklarında kullanmalıdırlar. Peki böyle bir eğitim nasıl olabilir?

Heterodoks İktisadın Dâhil Olduğu Bir İktisat Eğitimi

Böyle bir iktisat eğitiminin nasıl olabileceğine ilişkin Mearman’ın (2007, 2017) çalışmaları yol göstericidir. Üç strateji önerir: Anaakım (ve çekirdeği olan Ortodoks) Modülün Zenginleştirilmesi; Alternatif Bir Düşünce Sistemine Odaklanan Bir Modül ve Anaakım (ve çekirdeği olan Ortodoks) ve Heterodoks İktisadın Paralel Olarak Öğretilmesi.

Anaakım bir modülün zenginleştirilmesi, anaakım kavramları yeniden ve farklı yollarla yorumlayacak heterodoks kavramların kullanılması yoluyla gerçekleşir ve esasen heterodoks materyalle güçlendirilmiş standart bir ders kitabının oluşturulması ve bu kitabın kullanılması önerisidir.

Alternatif bir düşünce sistemine odaklanan bir modül, öğrencilere Marksizm, Post Keynesçilik gibi belirli bir heterodoks düşünce okulundaki ya da örneğin mikroekonomiye yönelik sentezlenmiş bir heterodoks yaklaşımdaki düşünce tarzına ilişkin zengin anlayış sağlamayı amaçlayan bir stratejidir.

Anaakım ve heterodoks iktisadın paralel olarak öğretilmesi ise bir iktisadi konu veya teorik çıkarımların, önce bir perspektiften, sonra diğer perspektiften öğretilerek karşılaştırma yapılması stratejisidir.

İlk strateji  pratik olmakla birlikte amaca uygun değildir. Bu stratejide heterodoks kavramlar sadece farklı perspektif olarak, kısmen, üstünkörü bir şekilde ele alınır. Bu nedenle eğitim verenin Herbart’ın yöntemine uygun bir şekilde hazırlanmasına yol açmaz. Eğitim veren ‘‘ezberlenmiş’’, ‘‘temellendirilmemiş’’ öneri ve itirazların üzerinde çok sığ bir şekilde durur, zira bunları ayrıntılandırmasına gerek yoktur. Dewey’in yöntemine de uygun değildir. İktisadi konu ve teorik çıkarımlar karşılaştırma ve karşıtlıklarla detaylandırılarak anlatılmaz, eğitim alanın ilgili iktisadi konu ya da teori hakkında kendi fikrini geliştireceği bir akıl yürütmeye sahip olmasını mümkün kılmaz.  

İkinci strateji de amaca uygun değildir. Heterodoks iktisada odaklanır ve dolayısıyla bu stratejide sadece heterodoks iktisadi fikirlerin üzerinde hakkıyla durulabilir. Bu strateji de, eğitim verenin Herbart’ın yöntemine uygun bir şekilde hazırlanmamasına sebep olur; eğitim veren heterodoks iktisada yoğunlaşır. Ayrıca Dewey’in, yöntemine de uygun değildir. Tıpkı birinci stratejide olduğu gibi  teorik çıkarımlar karşılaştırma ve karşıtlıklarla detaylandırılarak anlatılmaz, eğitim alanın ilgili iktisadi konu ya da teori hakkında kendi fikrini geliştireceği bir akıl yürütmeye sahip olmasını mümkün kılmaz.  

Üçüncü strateji amaca uygun bir stratejidir. Anaakım ve heterodoks perspektifler aynı anda, karşılaştırmalı öğretilir. Eğitimi veren ‘‘kolaya kaçamaz’’. Hem anaakım (dolayısıyla çekirdeği ortodoks) iktisadı hem de heterodoks iktisadın anaakım görüş ve teorilere itirazını layıkıyla bilmelidir. Bu nedenle eğitim veren derse Herbart’ın yöntemine uygun bir şekilde hazırlanmalıdır. Aynı zamanda Dewey’in yöntemine de uygun bir stratejidir. Bu strateji anaakım görüş ile heterodoks görüşün karşılaştırılması ve detaylandırılmasını mümkün kılar. Böylece eğitimi alanın öğrendiği bilgileri zihninde işleyebilmesi, kavrayabilmesi ve diğer bilgilerle ilişkisini görebilmesine uygun koşullar sağlanarak eğitimi alanın ilgili iktisadi konu hakkında kendi fikrini geliştirebilmesinin önü açılır.  

Yukarıdaki açıklamalardan hareketle vardığım sonuç, heterodoks iktisadın dâhil olduğu bir iktisat eğitiminin ortodoks ve heterodoks iktisadın paralel olarak öğretilecek biçimde tasarlanması gerektiğidir. Böyle bir tasarıya uygun iktisat eğitimine uygun örnekler sonraki yazılarda ele alacağım.

Kaynakça

Dewey, Jonh (2022) NASIL DÜŞÜNÜRÜZ Türkçe Söyleyen: Seyithan Ulaş Selvi, Heretik Yayın

Mearman, Andrew (2017) ‘‘Teaching Heterodox Economics and Pluralism’’ https://www.economicsnetwork.ac.uk/handbook/printable/pluralism.pdf (Erişim Tarihi: 10.06.2022)

Mearman, Andrew (2017) ‘‘Teaching Heterodox Economic Concepts’’  https://www.economicsnetwork.ac.uk/handbook/heterodox (Erişim Tarihi: 10.06.2022)


[1] Anaakım, Ortodoks ve Heterodoks İktisat Tanımları Üzerine 1: Anaakım ve Ortodoks İktisat

(http://heretiksbo.org/politikekonomi/45/)

Anaakım, Ortodoks ve Heterodoks İktisat Tanımları Üzerine 2: Heterodoks İktisat

(http://heretiksbo.org/politikekonomi/anaakim-ortodoks-ve-heterodoks-iktisat-tanimlari-uzerine-2-heterodoks-iktisat/)