Showing: 11 - 20 of 38 RESULTS

Kullanım Değeri (K. Marx)

Bir şeyin yararlılığı, onu, kullanım-değeri haline getirir. Ama bu yararlılık, belirsiz bir şey değildir. Metaın fiziksel özellikleriyle sınırlı olduğu için, o, matadan ayrı bir varlığa sahip değildir… Mataın bu özelliği, o metaın yararlı niteliklerinden yararlanmak için gerekli olan emek miktarına bağımlı değildir. Kullanım-değeri ele alınırken, biz, her zaman, şu kadar düzine saat, şu kadar metre …

Cemal Kafadar Söyleşisi (E.C. Dağlıoğlu, E. Göker, Ü. Kurt)

(Bu söyleşi Modus Operandi İlişkisel Sosyal Bilimler Dergisi’nin 1. Sayısında, 2015 yılında yayımlanmıştır.) – En temelde, sizinle sosyal bilimler disiplini içerisinde bir meslek olarak tarihçiliği kimlerin yaptığını, niye yaptığını, nasıl yaptığını konuşmak istiyoruz. Şöyle başlayayım, tarihçilik nedir? Tarihçilik zanaatının içine siz nasıl girdiniz? Bu zanaatla nasıl hemhal oldunuz? Silahtar Tarihi’nde II. Mustafa’yla ilgili şöyle bir …

Goffman’ın Çerçeve Analizi

Gündelik deneyimin natüralist bir antropolojisi Sıradan bir duruma ilgi gösterdiğimizde, ‘Burada ne oluyor? [What is it that’s going on here ?]’ sorusunu kendimize sorduğumuzu varsayıyorum. Sorunun karışıklık veya kuşku anlarında açıkça; durum, kesinliklerimizi tehdit etmediğinde ise örtük olarak formüle ediliyor oluşu bir şey değiştirmez, bu soru sorulur ve sadece ve sadece, yapmamız gereken şeyi yapma …

Tarih Anlayışı (K. Marx ve F. Engels)

‘‘Bu tarih anlayışı, idealist tarih anlayışı gibi, her dönemde bir kategori aramak zorunda değildir, ama o, daima tarihin gerçek zeminine basar; pratiği fikirlere göre açıklamaz, fikirlerin oluşumunu maddi pratiğe göre açıklar (…)” (Marx ve Engels, 2004: 68 italik orijinalinde). Kaynakça Marx K. ve Engels F. (2004) Alman İdeolojisi (Fuerbach), Çev. Sevim Belli, Beşinci Baskı, Ankara, …

Diyalektik Yöntem (K. Marx)

‘‘Benim diyalektik yöntemim, Hegelci yöntemden yalnızca farklı değil, onun tam karşıtıdır da. Hegel için insan beyninin yaşam süreci, yani düşünme süreci –Hegel bunu ‘Fikir’ (Idea) adı altında bağımsız bir özneye dönüştürür- gerçek dünyanın yaratıcısı ve mimarı olup, gerçek dünya, yalnızca ‘Fikir’in dışsal ve görüngüsel (phenomenal) biçimidir. Benim için ise tersine, fikir, maddi dünyanın insan aklında …

Kâr Oranı (K.Marx)

“Toplam sermaye S, değişmeyen sermaye s ile değişen sermaye d’den oluşmakta ve bir artı-değer a, üretmektedir. Bu artı-değerin yatırılan değişen sermayeye oranına ya da a/d’ye artı-değer oranı denir ve aı ile gösterilir. Demek ki, a/d = aı, ve dolayısıyla a=aıd’dir. Eğer bu artı değer ile değişen sermaye yerine toplam sermaye arasında bir bağlantı kurulursa, buna …

Gerekli Emek (K.Marx)

“İşçinin, emek-sürecinin bir kısmında yalnızca kendi emek-gücünün değerini, yani yaşaması gerekli tüketim araçlarını ürettiğini görmüş bulunuyoruz. Ama onun çalışması, toplumsal işbölümüne dayanan sistemin bir kısmını oluşturduğu için, o, tükettiği bu gerekli maddeleri doğrudan kendisi üretmez; o, belli bir meta (…) üretir ve bu ürünün değeri, bu gerekli maddelerin ya da bunları satın alabileceği paranın değerine …

Yarık Habitus (P. Bourdieu)

“… Ürünü oldukları çelişkili oluşum koşullarının izini bir dizi gerilim ve çelişki şeklinde bünyelerinde taşıyan yarılmış, parçalanmış habitusların varlığına özellikle proleter altı Cezayirliler örneğinde defaatle değindim” (Bourdieu, 2003: 95).  “Habitus zaruri surette ne uyarlanmış ne de tutarlı olmak durumundadır. Habitusun, bilhassa, işgal edilen statünün “billurlaşma” seviyelerine tekabül eden bütünleşme dereceleri vardır” (Bourdieu, 2003: 230). “Analizi …

Habitus ve Özne (P. Bourdieu)

“Geriye dönük baktığımızda habitus nosyonuna, (…) Aristotelesçi-Thomasçı bu eski kavrama müracaat edişimi öznesiz yapısalcılık ve özne felsefesi seçeneklerinden bir kaçış şekli olarak görebiliriz. (…) Ne yazık ki analizlerim (…) habitus nosyonunun bizzat uzak tutmayı hedeflediği seçeneklerin -bilinç ve bilinçdışı seçeneklerinin ya da belirleyici veya nihai nedenlerle açıklama seçeneklerinin- konusu oluyor” (Bourdieu, 1987: 20). Türkçe Söyleyen: …

Habitus ve Eylem (P. Bourdieu)

“Nesnel zorunluluğun içselleştirilmesinin ürünü habitus, zorunluluğun erdeme dönüştürülmesinin diğer adı olarak strateji üretir. Bu stratejiler, ne nesnel koşulların eksiksiz bir bilgisi doğrultusunda açıkça ortaya konulmuş amaçlara bilinçli bir yönelimin ne de birtakım nedenlerce mekanik bir belirlenimin ürünü olsalar da verili durumla nesnel olarak uyumluluk içerisindedirler” (Bourdieu, 1987: 21). Türkçe Söyleyen: Levent Ünsaldı Kaynakça Bourdieu P. …